15 Ağustos 2008 Cuma

Keçeden Mutfak Süsüm

Uzun zamandır bu blogumu biraz ihmal etmişim galiba,ancak birine yetişebiliyorum.Ama bu keçeden yapılmış mutfak kapımı süsleyen süsü paylaşmam gerek artık.Yine Banu'cuğumun el emeği olan bu süs her göreni hayran bırakıyor kendine.Canım marifetli arkadaşım da kendinde de olan bu cici kuşlarla benim evimi de şenlendirdi.Ben de evin kapısının tam karşısına mutfak kapıma asmayı uygun gördüm,her kapıyı açtığımda geleni kuşlarımla beraber karşılıyoruz.Marifetli arkadaşım benim tekrar tekrar sağolasın,ellerin dert görmesin.

Eğer Banu'nun duvar süslerini merak ediyorsanız buraya bakıverin.




26 Mayıs 2008 Pazartesi

Trabzon Fanilaları




Bu güzelliğin çok fazla tanındığını sanmıyorum.Benim annem bile Trabzonlu olduğu halde ben 4 yıl önce kayınvalidemden öğrendim.Biraz önce internetten de araştırdım bunun işçiliği öyle çok da kolay değil anlaşılan.Trabzon Olgunlaşma Enstitüsünde yapılan bu fanilalardan kayınvalidem de bana almıştı 4 ayrı renginden,her gören çok beğendi hatta sipariş bile verdi.Bu yıl memlekete (Rize) giderken eğer uygun olursak mutlaka Trabzon'da bakacağım ve alacağım.Bunlara fanila deniliyor ama benim için onları içime giyip de saklı tutmayı hiç elvermedi,o kadar şık duruyorlar ki.




Resimden görüp de ben yaparım diyenler olur mutlaka.Sadece yaka kısmında tığ ile yapılmış bir iş var,sonra da fanilanın ön kısmı kesilip oraya dikiliyor sanırım.İnternetteki sayfayı açamadım maalesef daha detaylı bilgi veremiyorum o yüzden.



Yolu Trabzon'a düşenler arasınlar bulsunlar,gidemeyenler de bana haber versin.Hemen her rengi mevcut ve standart beden olarak satılıyor.Fiyatları bilmiyorum maalesef bana hep hediye edildi, ama 15 ytl civarı birşey sanırım.

16 Mayıs 2008 Cuma

Anneler Günü Hediyelerimiz




Aslında bu özel günleri pek sevmiyorum,birşeyi ifade etmek için illa da hediye mi almamız şart ya da birileri özel bir gün mü icat etmeli ki sevdiklerimizi hatırlayalım.Ben annemi hergün seviyorum her gün hediye almasam da.Ama onu sevdiğimi belli etmek için de hediye olmazsa olmaz bir şey değil.Ama adetten olmuş işte alıyoruz.Şimdi 2 yıldır kendim de anne olunca anladım ki anneye en güzel hediye ona olan sevgidir,ilgidir.Bu yıl annem hastaydı Anneler Günü'nde.Anladım ki bir çocuk için de en güzel şey annesinin sağlıklı,ayakta olması.Başında dimdik güçlü bir anne olması.




Bu yıl anneme ve kayınvalideme çok anlamlı bir hediye bulduk.Boyner'de ne alalım diye dolanırken bu bardak altlıklarını gördüm ve çok sevdim.İçlerine de bizlerin fotoğraflarını koyup öyle verdik.Ben çok beğendim,sizlerle de paylaşayım istedim.Tekrar tekrar herkesin Anneler Gününü kutluyorum


5 Mayıs 2008 Pazartesi

Yüksüklerin Efendisi : Adadül


Öncelikle Adadül benim teyzem,adı Ayşegül:)) Tam bir İkizler burcu kadını,dakikası dakikasını tutmayan,gönlü hep genç kalmış,pozitif,başkalarına yardım için kendini çoğu zaman hiçe sayan farklı bir kişilik.O yüzden de şimdiye kadar hiç kimsede görmediğim duymadığım bir koleksiyon sahibi olması da şaşırtıcı olmamalı.Yüksük bildiğimiz dikiş dikerken parmağa iğne batmasın diye parmağa takılan metal bir aparattır.Fakat bu yüksüklerin dikiş dikmek amaçlı yaptığını düşünemiyorum.Porselen,üzerleri çok güzel işlenmiş harikulade minik objeler.


Adadül bunların çoğunu yurtdışından edinmiş yıllarca,özellikle Almanya'da yaygın olarak da koleksiyonu yapılan bir obje imiş.Orada ''fingerhut'' diye adlandırılıyor yani Türkçeye tam olarak çevirirsek parmak şapkası:çok cici isim bence yüksükten daha sevimli.
Adadül de Almanya seyahatlerinde oradaki ''flea market''lerde bulmuş bunların çoğunu eski sahipleri toplu halde satıyorlarmış.Öyle ki bir tanesinden birkaç tane bile almış zamanla farkına varmadan.Onları da bizlere paylaştırdı geçen yıl,biraz bana biraz Hande kuzene.



Adadül için inanılmaz değerli bu yüksükler,her tatile gidene sipariş veriliyor mutlaka görülürse alıncak diye,genelde Türkiye içinde ben hiç görmedim,ama yurtdışına çıkanlar mutlaka bulup getiriyor.Ben 2 yıl önce pazarda Çinlilerin standında renkli metalden yapılmış olanlarını bulmuş ve almıştım.Elbette Çin malı olanlar için çok değerli diyemem ama bu koleksiyon içinde cidden kayda değer parçalar var.Teyzemin bu hoş aksesuarları için bir de evinin salonunda camekanlı dolabı var.Eve her gelenin hemen ilgisini çekiyor ve uzunca süre önünden ayrılamıyor.
İşte böyle...

1 Mayıs 2008 Perşembe

Bayan Baykuş'dan Hediyeler








Ben sanırım Allah'ın sanşlı kullarından biriyim.Çünkü yıllar sonra çok sevdiğim bir arkadaşımı buldum.Aslında 10 yıl görüşmemiş olsak bile hiç unutmamış olduğum bir dost.Demek ki gerçek arkadaşlıklar zamana yenilmiyormuş bunu da anlamış olduk bu sayede.Onca yılda her ikimiz de evlenmiş anne olmuşuz ama paylaştığımız onca anıyı da unutmamışız.Şu herkesin kızdığı tenkit ettiği Facebook sayesinde birbirimizi bulduk.Hoş o olmasaydı da bir gün bir yerde mutlaka karşılaşacaktık eminim.Neyse işte bu birbirinden güzel kolyeler Banu'nun bana hediyeleri.Daha ilk görüşmemizde toplamış getirmişti,hepsini de çok severek kullanıyorum.Görenler de hayran oluyor.Banu yıllardır kendi özgün tasarımlarını yapıyor ve bence çok da başarılı bu konuda.Sadece yaptıklarını pazarlama konusunda biraz mütevazi o kadar.Ben de bugün onun bana hediye ettiği şık kolyeleri paylaşmak istedim.Daha fazlasını görmek isterseniz http://www.bayanbaykus.blogspot.com/ adresinden ziyaret ediniz lütfen.


Burdan da bir kez daha teşekkür ediyorum Banu'ya.

24 Nisan 2008 Perşembe

Boncuk İşli Minik Yastıklarım


Bugün de evimin en sevdiğim aksesuarlarından birini paylaşayım dedim.Bu minik yastıklarımı annem kendi elleriyle yaptı,kılıfını dikti ve üzerindeki boncukları da yine kendi zevkine göre seçip dikti üzerlerine.Yastığın kumaşı tafta -umarım yanılmıyorum- ve boncuklar da cam.Tuğra'nın da çok ilgisini çekiyor bu yastıklar,boncukları koparma çabaları hala sonuç vermedi neyse ki.
Elinizden böyle dikiş-nakış işleri geliyorsa yapması çok kolay aslında.Yok benim de gibi sadece kullanıcı iseniz artık dikecek birilerini bulmanız gerekecek o zaman.

21 Nisan 2008 Pazartesi

Puzzle'larım


Bugün de kendi ellerimle yaptığım puzzle'larımı paylaşayım istedim.İlkini yıllar önce bekarken yapmıştım ve annemin salonunu süslemişti uzun bir süre.Educa marka bir puzzle idi yanlış hatırlamıyorsam,çünkü kutusunu atmışım maalesef.Ama kendi deneyimlerimden rahatlıkla söyleyebilirim ki en iyi marka da Educa,içinde kendi yapıştırıcısı da mevcut oluyor.
Evlenip de evimi süsleme derdine düşünce,bir de koltuklarım turuncu olunca hemen kaptım geldim puzzle'ı ve astım kendi evimin salonuna.Kızlardan birinin elbisesi de turuncu olunca çok da uyumlu oldu odaya.Resimde pek belli olmasa da renkleri çok canlı ve her gören bir tablo sanıyor,ben de çok seviyorum.



Diğer kedili puzzle ise Tuğra'nın odası için yapar asarım düşüncesiyle alınmıştı.Çünkü odasının mobilyalarında deniz fenerleri,yelkenliler,balıklar vs var.Ben de bu balıkçı kedicikler odayla uyumlu olur diye düşünmüştüm.Fakat yapıp da bitirdiğimde gördüm ki kocaman bir puzzle olmuş.Üstüne bir de çerçeveletince daha da büyüdü ve odada asacak uygun yer bulamadık.Biz de tam Tuğra'nın odasından bakınca görebileceği gibi bir yere koridora astık.Çok da cici oldu yeri.Odasında oynarken kedilerini görebiliyor.Zaten bu kedilerin sayesinde ''kedi'' demeyi de öğrendi oğlum.Bu puzzle'ın markası da Trefi.İçinde yapıtırıcısı yok ama parçaları kaliteli,hiç yıpranmadılar.Bunu yapıştırmak için de
Art Puzzle diye bir yapıştırıcı kullandım.
Bir de benden tavsiye,çocuklarınızı mutlaka puzzle yapmaları yönünde teşvik edin.Ve mümkünse birlikte yapın.Benimki henüz çok ufak ama hele bir büyüsün birlikte ne güzel puzzlelar yapacağız inşallah.Çünkü insan puzzle yaparken hiç olmadığı kadar rahatlıyor,zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor ve kafasındaki tüm sorunlardan uzaklaşıp sadece yaptığı işe odaklanıyor.Ve eğer benim gibi sonradan çerçeveletip de asabileceğiniz bir model seçerseniz sonradan da evinizin herhangi bir yerine asabilir ya da sevdiğiniz birine hediye edebilirsiniz.Elbette bu kadar emekten sonra içiniz elverirse hediye etmeyi.

Google